Yu Hua – Yaşamak
Kitabımızın adı her ne kadar yaşamak olsa da; buram buram ölüm kokan bir kitap…
Xu ailesi ve yaşadıklarını okuyoruz bu şahane eserde. Fugui Xu, Jiazhen ile evlenir ve her şey bu evlilikten sonra başlar. Fugui soylu bir aileden gelir ve atalarından miras kalan 65 dönüm arazileri vardır ve Jiazhen’in babası evlenmelerine bu yüzden izin verir. Fakat; Fugui ve kumar bağımlılığı-gençlik hatası demek istiyorum- Xu ailesinin sefalete sürüklenmesine sebep olur.
Fugui ve Jiazhen’in evliliklerinden iki çocukları olur. Kızları Fengxia ve oğulları Youqing. Jiazhen oğluna hamileyken yaşadıkları sefaletten dolayı babası kızını gelip alır ve kocasından ayırır. 3sene sonra geri gelir Jiazhen oğluyla beraber. Jiazhen o kadar güzel bir eş ve anne ki. Döndüğünde hâlâ kocasını seviyordur. Sonrasında Xu ailesi nelerle mi karşılaştı? Ardı arkası kesilmeyen ölümler, açlıklar, soğuk kış dönemleri, savaş zamanları, ayrılıklar… Ne zaman ki tamam huzursa kavuştular artık desem, hiç beklemediğim yerden yeniden sarstı beni yazar.
Eser çok sade bir dil ile yazılmıştı ve çok derin duygular barındırıyordu içinde. Ben okurken üzülmeden edemedim. Ölüm her birimize o kadar yakın ki, ne zaman gelecek nasıl gelecek hiç bilmiyoruz inanın. Bu güzel eserde bunu bir kez daha öğrenmiş oldum. Yaşamanın, ailedeki birlik beraberliğin, yaşanılan huzurlu günlerin, sevginin kıymetini anlamak istiyorsanız; yazıldığı zaman ve filmi çekildiğinde yasaklanan bu eseri bir kere de olsa okuyun muhakkak.
“İnsan ne kadar şanslı olursa olsun, ölmek istiyorsa hiçbir şey onu yaşatamaz.”
“Mutlu olduğun sürece fakir olmak utanılacak bir şey değil…”
“Sıradan bir hayat en iyisi. Onunla savaş, bununla mücadele et derken, sonunda hayatından oluyorsun.”