Orijinal Kitap Yorumu

Sıfır Noktasındaki Kadın, Neval El Seddavi

Kadın neydi? Evlat? Eş? Anne? Belki hizmetçi? Kadının bir adı var mı? Hayır, kadının sadece görevi var. Ev işi yapsın, çocuk baksın, kocasının isteklerini yerine getirip karnını doyursun. Karşılığında ne bulsun? Kocasından kalan yemek artıkları ve tatlı niyetine şöyle okkalı bir tokat. Şuraya bir kadın çizelim. Onu hor görelim, itip kakalım, canımız isterse bir güzel dövelim, ezip geçelim. Fikirlerine saygı duymayıp görmezden gelelim ki onu domine edebilelim. Ufacık güç kırıntılarımızı devleştirip öz saygımızı artıralım. Onu köleleştirip kullanalım. Sesini çıkaracak olsa başını ezer, ağzını açtığına bin pişman ederiz nasıl olsa.

İdama mahkûm edilmiş, Mısırlı hayat kadını Firdevs’in gerçek yaşam öyküsünü anlatıyor Sıfır Noktasındaki Kadın. Onun ağızından dinliyoruz tüm yaşadıklarını. Anımsadığı ilk gününden idamına kadar ataerkil sistemin içinde sıkışıp kalan, çocukluğundan beri hor görülüp kullanılan, tacizle daha küçük yaşta tanışan bir kadın Firdevs. Elindeki ortaokul diploması ve başarı belgesiyle oradan oraya savrulan, saygı görme umuduna tutunup her çaldığı kapıdan bir yarayla daha ayrılan Firdevs. Her kapının ardında bir mezar bırakan sonra yeniden ve inatla ayağa kalkan, idam sehpasına bile dimdik yürüyen Firdevs. O, sokakları yapayalnız ama güçlü, kaybedecek hiçbir şeyi olmadan ama kazanacak çok şey umut ederek arşınlarken biz her bir satırda duruşuna hayran kalarak çeviriyoruz sayfaları. Belki “Coğrafya kaderdir.”, belki her coğrafya Mısır kadar yürek burkmaz ama biliriz ki her coğrafyanın vardır sıfır noktasına getirilen kadınları.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir