Kürk Mantolu Madonna – Sabahattin Ali

🎇 Herkese merhaba! Sabahattin Ali’den tek okuduğum eser bu ve bu da ikinci seferim. Daha iyi idrak ederek okumak istedim. İlk seferinde olduğu gibi beğendim ama beğenmediğim yönleri de mevcut.
🎇 Bilinen bir eser olduğu için kısaca konusuna değinirsem: Raif Efendi’nin mektuplarından öğrendiğimiz Almanya’daki geçmiş yaşantısı ve orda Kürk Mantolu Madonna’yı keşfetmesiyle başlayan hayatının en basit anlarının kalbinde yumuşacık etkisiyle yer edinen olaylarla başlıyor ve devamı her insanın kendini içinde bulabileceği gerçeklere bırakıyor.
🎇 Beğendiğim yönleri: Hikâyenin sonunu gerçekçiliğe yakınlığından ötürü beğendim. Melankolik bir havası olduğundan ötürü, bu duygu yoğunluğuna her zaman okumak için uygun hissetmeyebiliriz, kimisine yeterli gelmeyebilir ama bana göre çok yerinde, akıcı ve hissettirdiği duygunun okuyucunun içinde yer ettiğine dair örnek verebileceğim birçok olguyu barındıran bir eser oldu. Okurken Raif efendinin kendisine sorduğu soruları siz de kendinize sormadan edemiyorsunuz. Sohbet havasında anlatımı da çok içten ve keyifliydi. Kadın-erkek ilişkisi, yabancı toplum ya da yabancı bir insanla iletişime de doğru alanlarda değinilmiş, dönemine göre güzel bir örnekti.
🎇 Beğenmediğim yönler: Bilmediğim birçok Türkçe terim bulunuyordu ve bunların hepsinin çevirisi mevcut değil. Bu yayınevinden de kaynaklı olabilir ama dönemine göre değerlendirirsek, normal karşılamamız gerekiyor. Yine de iki insanın Almanca konuştuğunu düşününce, çevirisinin mümkün olmasına ihtimal veremediğim eski Türkçe terimler bulunuyor. Maria karakterinin Almanca’yı anadili olarak konuşması ve Türkçe çevirisinde sanki Türk bir insan gibi eski Türkçe, az bilinen kelimeler kullanması mümkün değil. Buna da dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçekçiliği yeterli değildi.
🎇 Genel olarak severek okuduğum bir eser oldu.
‘Sevgi’nin ne olduğunu bir de Raif Efendi’nin düşüncelerinden dinleyin, duygularına bolca arkadaşlık edebileceğiniz değerli bir okuma süreci için keyifli okumalar! 💙