Karanlığın Soluğu – Maxime Chattam
🔪 Herkese merhaba! Bu yılın ilk polisiye kitabını okudum. Maxime Chattam’ın üçlemesi olan serinin ikinci kitabı Karanlığın Soluğu’na mart sonunda başlamıştım ama nisan ayı okuduğum kitaplara giriyor. Chattam’ın kalemini çok beğeniyorum ama bu kitabı çok yoğun olduğum bir zamanda okumam doğru olmadı. Beklediğim keyfi yaşayamadım.
🔪 New York’ta pek çok insan kaçırılıyor ve bir daha bulunamıyor. Tek bulunan kişi de kafa derisi yüzülmüş haldedir. Julia, cehennemden kaçtığını ve Şeytan’la da tanıştığını iddia eder. Bu vakaların devamı ile genç polis Annabel O’Donnel ve eski profil uzmanı Joshua Brolin’in yardımıyla müthiş gizem çözülmeye çalışılır. Bu kafa derileri yüzülmüş cesetlerin katili hangi akla sahip ki bunu bu kadar ileri boyutta yapmaya devam ediyor? Brolin, geçmişinin verdiği savaşla bu vakayı doğru çözebilecek mi? Özellikle duyguları ve yansıttığı arasında bir karmaşık düğüm olan Annabel, bu vakadan nasıl bir sonuç çıkaracak?
🔪 Serinin bu kitabı devam niteliği taşıyor. İlk kitap, Kötü Ruh kitabındaki Brolin bu kitapta devam etmektedir. Hikâyenin başı çok yavaş ilerliyor. Okurken zorlanmamın sebebi bu yavaşlık, çözülemeyen olayların artışı ile çok iyi odaklanamadığım bir okuma süreci geçirmem.. Hikâyenin yarısından sonra tatmin ediciydi. Sonu gerçekten etkileyici ama en etkileyici yanı, bu kurgunun gerçekte var olabilme düşüncesi. Her defasında dile getiriyorum: suç-gerilim romanları bir kurgu olabilir ama gerçekten gerçeği yansıtan, gerçekte bu kötü yaptırımlara sahip bireylerin hikâyesi. Akla hayale sığmayacak olayları okuyabiliyoruz ama bunu okurken de bunun gerçekten bir insan tarafından yapılabildiğini kabul edelim. Ne kadar sürükleyici olduklarıyla bilinse de bu türler çok gerçekçi. Bu tür içerikleri okumakta zorlanan okuyuculara tavsiye etmiyorum. Chattam, akıcı anlatımıyla yer yer tüyleri diken diken edebiliyor. Bu vahşetin yüzünü görmek isterseniz, kesinlikle okumalısınız. Keyifli okumalar! 💙