İşaret Memuru👀 Charles Dıckens
Hayaletlerin var olmadığına inanırız genelde. Görmediğimiz ya da göremediğimiz bir şeyin var olduğunu düşünmek, söz konusu hayaletler olunca gerçekçi gelmez birçoğumuza. Peki ya hayaletler gerçekse? Onları gören varsa? Dickens işte bunu anlatmış bu kitabında. 3 öyküden oluşan kitapta hayaletleri, onları gören insanları ele geçiren kaygı ve korku durumunu ele almış. Hayaletlerin varlıklarından şüphe duyduklarını söylemeden öncesine kadar ‘aklı başında’ diyebileceğimiz bu insanların korku ve kaygı halini okumakta hayaletlerin varlığı kadar ürperiyor insanı. Özellikle herkes uyuduktan sonra gecenin sessizliğinde kitabı okurken ürpermiş olabilirim.:)
” Hemen hemen tüm insanlar, karşılarındaki dinleyicinin iç dünyasında hiçbir karşılık yaratamayacaklarından ve anlattıklarının şüpheyle karşılanıp kendileriyle alay edileceğinden korkarlar.”
Bu üç öyküden “Cinayet Davası” ve “Günbatımına Karşı” favorimdi. Polisiye romanlardan aşina olduğum gizem ve gerilimden farklı, bir varlığa yönelik, işin içinde insan psikolojisininde etkili olduğu bu türü okumak farklı ve güzeldi. Dickens ile tanışmakta öyle.
“ Zihnindeki sancıya tanıklık etmek en acıklısıydı. Hayata dair ne idüğü belirsiz bir sorumluluğun altına girerek bu yükün altında ezilen, tahammül sınırları zorlanmış, işine bağlı bir adamın çektiği ruhsal bir işkenceydi bu.”